II. Bir Argümanın Tarafları
III. Her Tarafın Artıları ve Eksileri
IV. Doğru Tarafı Iyi mi Seçersiniz?
V. Argümanınızı İkna Edici Bir Biçimde Iyi mi Sunarsınız
VI. Anlaşmazlıklarla Iyi mi Başa Çıkılır
VII. Tartışmada Medeniyetin Önemi
VIII. Argümantasyonda Yanılgılardan Iyi mi Kaçınılır
IX. Daha İyi Bir Eleştirel Düşünen Iyi mi Olunur
Standart Sorular
Antet | Özellikler |
---|---|
Yan yemekler | Mutfak zarafeti |
Yan yiyecek tarifleri | Yan yiyecek fikirleri |
Yan yiyecek ilhamı | Arama Amacı |
II. Bir Argümanın Tarafları
Bir argümanın iki tarafı vardır: lehte taraf ve aleyhte taraf. Lehte taraf muayyen bir pozisyonun lehine argüman sunarken, aleyhte taraf ona karşı argüman sunar. Bir tartışmada, her taraf kendi argümanlarını sunar ve seyircileri kendi pozisyonuyla aynı fikirde olmaya ikna etmeye çalışır.
Pro taraf çoğu zaman pozisyonunu belirterek ve arkasından bunu destekleyecek kanıtlar sunarak adım atar. Con tarafı hemen sonra pro tarafın kanıtlarına meydan okuyarak ve kendi kanıtlarını sunarak cevap verir. İki taraf, seyirci hangi tarafın daha kuvvetli argümanlara haiz olduğuna karar verene kadar ileri geri münakaşaya sürer.
İkna edici bir denemede, yazar bir argümanın bir tarafını alır ve o pozisyonu desteklemek için argümanlarını sunar. Yazar, pozisyonunu açıkça anlatım edebilmeli ve bunu desteklemek için delil sunabilmelidir. Ek olarak karşı tarafın argümanlarını çürütebilmelidir.
III. Her Tarafın Artıları ve Eksileri
Her argümanın birçok değişik tarafı vardır ve bir karar vermeden ilkin her tarafın artılarını ve eksilerini bilmek önemlidir. Bu kısımda, aşağıdaki tarafların artılarını ve eksilerini tartışacağız:
Her iki tarafın da artılarını ve eksilerini anladığınızda, hangi tarafı destekleyeceğinize dair bilgili bir karar verme hikayesinde daha donanımlı olmuş olursunuz.
IV. Doğru Tarafı Iyi mi Seçersiniz?
Bir tartışmayla yüz yüze kaldığınızda, hangi tarafı destekleyeceğinizi bilmek zor olabilir. Karar vermenize destek olacak birkaç şey vardır.
Ilk olarak kanıtları göz önünde bulundurun. Davanın gerçekleri nedir? Her bir tarafın lehine ve aleyhine olan argümanlar nedir? Kanıtları iyi anladığınızda, her bir tarafın artılarını ve eksilerini tartmaya başlayabilirsiniz.
İkinci olarak, değerlerinizi göz önünde bulundurun. İnançlarınız ve ilkeleriniz nedir? Bunlar argümanın değişik taraflarıyla iyi mi uyuşuyor? Bir tarafın değerlerinizle daha ahenkli bulunduğunu görürseniz, bu sizin için doğru taraf olduğuna dair iyi bir gösterge olabilir.
En son hedeflerinizi göz önünde bulundurun. Bu tartışmada taraf tutarak neyi başarmayı umuyorsunuz? Dünyada bir ayrım yaratmayı umuyorsanız, hedeflerinize erişme olasılığı en yüksek olduğuna inandığınız tarafı kura çekmek isteyebilirsiniz.
Normal olarak, bir tartışmada taraf seçmeye ulaşınca doğru ya da yanlış bir yanıt yoktur. En iyi karar, kendinizi en basit hissettiğiniz karardır.
V. Argümanınızı İkna Edici Bir Biçimde Iyi mi Sunarsınız
Bir argüman sunduğunuzda, ikna edici olmak önemlidir. Bu, pozisyonunuzu aleni ve öz bir halde anlatım edebilmeniz, argümanlarınızı kanıtlarla destekleyebilmeniz ve izleyicilerinizin haiz olabileceği itirazları ele alabilmeniz gerektiği anlama gelir.
Argümanınızı ikna edici bir halde sunabilmeniz için birtakım ipuçları:
- Net ve öz olun. Hedef kitleniz konumunuzu bir bakışta anlayabilmelidir. Hedef kitlenizin aşina olmayabileceği jargon ya da teknik dil kullanmaktan kaçının.
- Argümanlarınızı kanıtlarla destekleyin. Birini ikna etmenin en iyi yolu, iddialarınızı destekleyen kanıtlar sunmaktır. Bu, istatistikler, uzman tanıklığı ya da şahsi anekdotlar olabilir.
- İtirazları ele alın. İzleyicilerinizin haiz olabileceği herhangi bir itirazı ele almaya hazır olun. Bu, kanıtlarınız, varsayımlarınız ya da sonuçlarınız hakkındaki sorular içerebilir.
- Saygılı olun. İzleyicilerinizle aynı fikirde olmasanız bile, onların görüşlerine saygılı olmak önemlidir. Bu, onların argümanlarınızı dinleme ve bakış açınızı değerlendirme olasılığını artıracaktır.
Bu ipuçlarını izleyerek, argümanınızı ikna edici bir halde sunma ve dinleyicilerinizi sizinle aynı fikirde olmaya ikna etme şansınızı artırabilirsiniz.
VI. Anlaşmazlıklarla Iyi mi Başa Çıkılır
Ihtilaf, herhangi bir münakaşanın naturel bir parçasıdır ve bununla üretken bir halde başa çıkmak zor olabilir. Sadece, bu ipuçlarını izleyerek anlaşmazlığı yönetmeyi öğrenebilir ve daha yapıcı bir çözüme ulaşabilirsiniz.
1. Öteki bireyin bakış açısını kulak verin. Öteki bireyin nereden geldiğini anlamaya çalışmak önemlidir, onlarla aynı fikirde olmasanız bile. Bu, problemi onların gözünden görmenize ve her insanın üstünde anlaşabileceği bir çözüm bulmanıza destek olacaktır.
2. Saygılı olun. Kendi bakış açınız hikayesinde aşırı istekli olsanız bile, öteki bireyin fikrine saygılı olmak önemlidir. Bu, daha pozitif bir atmosfer yaratmaya destek olacak ve bir anlaşmaya varma olasılığınızı artıracaktır.
3. İsim takmaktan ve şahsi saldırılardan kaçının. Bu yalnız durumu tırmandırmaya ve bir çözüme varmayı daha da zorlaştırmaya hizmet edecektir. Gerçeklere bağlı kalınca ve elinizdeki mevzuya odaklanın.
4. Uzlaşmaya hevesli olun. Ara ara, bir anlaşmazlığı çözmenin en iyi yolu, her iki tarafın da üstünde anlaşabileceği bir çözüm üstünde uzlaşmaktır. Bu ülkü çözüm olmayabilir, sadece asla anlaşmamaktan iyidir.
5. Bir anlaşmaya varamazsanız, anlaşamamayı kabul edin. Ara ara, muayyen bir mevzuda anlaşmaya varmak olası olmayabilir. Bu durumlarda, anlaşamamayı kabul edip devam edebilmek önemlidir.
Anlaşmazlıklarla başa çıkmak zor olabilir, sadece geliştirilmesi ihtiyaç duyulan mühim bir beceridir. Bu ipuçlarını takip ederek, anlaşmazlığı üretken bir halde yönetmeyi öğrenebilir ve daha yapıcı bir çözüme ulaşabilirsiniz.
VII. Tartışmada Medeniyetin Önemi
Her türlü münakaşa için nezaket esastır, bu sebeple fikirlerin saygılı bir halde paylaşılmasına imkan tanır. İnsanlar nezaketsiz olduklarında, birbirlerinin sözünü kesme, şahsi saldırılarda bulunma ve öteki tarafın söyleyeceklerini dinlemeyi reddetme olasılıkları daha yüksektir. Bu, üretken bir münakaşanın olmasını ve bir düşünce donanmasına varılmasını olanaksız hale getirir.
İnsanların tartışmalarda uygarlığı teşvik etmek için yapabilecekleri bir takım şey vardır. Bunlar:
- Birbirinizi saygıyla kulak verin
- Şahsi saldırılardan kaçının
- Fikirlerini değiştirmeye aleni olun
- Kişiliklere değil, sorunlara odaklanın
İnsanlar çağdaş olduklarında, düşünce donanmasına ulaşmaları ve ortak bir zemin bulmaları daha ihtimaller içindedir. Bu, sıhhatli bir demokrasi için önemlidir, bu sebeple değişik bakış açılarının duyulmasına ve dikkate alınmasına imkan tanır.
İşte tartışmalarda çağdaş olabilmek için birtakım ipuçları:
- Karşınızdaki bireyin görüşüne, katılmasanız bile, saygılı olun.
- Şahsi saldırılardan kaçının.
- Kişiliklere değil, mevzulara odaklanın.
- Fikrinizi değiştirmeye aleni olun.
- Karşınızdaki bireyin argümanlarını dikkatlice kulak verin.
- Uzlaşmaya hazır olun.
Bu ipuçlarını takip ederek, tartışmalarda nezaketi teşvik edebilir ve bunu hepimiz için daha üretken ve pozitif bir tecrübe haline getirebilirsiniz.
Tartışmada Yanılgılardan Iyi mi Kaçınılır
Bir yanılgı, yanlış bir sonuca neden olan bir akıl yürütme hatasıdır. Birisiyle tartışırken, yanılgıların bilincinde olmak önemlidir, böylece bu tarz şeyleri kendiniz yapmaktan kaçınabilir ve rakibiniz bu tarz şeyleri kullandığında bu tarz şeyleri ayrım edebilirsiniz.
Pek fazlaca değişik yanılgı türü vardır sadece en yaygın olanlarından bazıları şunlardır:
- Ad hominem: Argüman yerine kişiye istila etmek.
- Korkuluk: Rakibinizin argümanının yanlış ya da abartılı bir versiyonunu yaratıp, reel argümanı yerine buna istila etmek.
- Bandwagon: Argümanınızı desteklemek için genel kanaate başvurmak.
- Otoriteye başvurmak: Argümanınızı desteklemek için bir uzmanın görüşünü kullanmak, hatta mevzubahis uzman gerçekte mevzubahis mevzu hakkındaki uzman olmasa bile.
- Post hoc ergo propter hoc: Bir olayın diğerinden sonrasında meydana geldiği varsayımı altında, ilk olayın ikinciye niçin olduğu varsayılır.
- Telaşlı genelleme: Birkaç bireysel örneğe dayanarak bir öbek insan hakkındaki sonuca varmak.
- Yanlış ikilem: Aslen ikiden fazla seçenek varken yalnız iki seçenek taktim etmek.
- Döngüsel muhakeme: Argümanınızın sonucunu, öncülünüzü desteklemek için kullanmak.
Bu yaygın yanılgıların bilincinde olursanız, bu tarz şeyleri kendiniz yapmaktan kaçınabilir ve rakibiniz bu tarz şeyleri kullandığında onları tespit etmede daha müessir olabilirsiniz. Bu, daha üretken ve ikna edici argümanlara haiz olmanıza destek olacaktır.
Eleştirel düşünme, bir mevzu hakkındaki aleni ve mantıklı düşünme kabiliyetidir. Kanıtları değerlendirmeyi, argümanları tartmayı ve sonuçlar çıkarmayı ihtiva eder. Eleştirel düşünürler mantıksal yanılgıları belirleyebilir ve propaganda ya da yanlış informasyon tarafınca yanlış yönlendirilmekten kaçınabilirler.
Eleştirel düşünme becerilerinizi geliştirmenin birçok yolu vardır. İşte birkaç ipucu:
Aleni fikirli olun. Size söylenenleri olduğu benzer biçimde kabul etmeyin. Değişik bakış açılarını değerlendirmeye ve yeni kanıtlar sunulduğunda fikrinizi değiştirmeye hevesli olun.
Şüpheci olun. Her şeyi, hatta doğru olduğuna inandığınız şeyleri bile sorgulayın. Delil olmadan iddiaları kabul etmeyin.
Delil arayın. Birisi bir iddiada bulunduğunda, bunu desteklemek için hangi kanıta haiz olduklarını kendinize problem. Delil güvenli mi? İlgili mi? Kafi mi?
Argümanları değerlendirin. Birisi bir argüman ortaya koyduğunda, öncülleri ve kararı belirleyin. Sonrasında, öncüllerin doğru olup olmadığını ve sonucun mantıksal olarak takip edip etmediğini görmek için değerlendirin.
Mantıksal yanılgılardan kaçının. Mantıksal yanılgılar, yanlış sonuçlara neden olabilen akıl yürütme hatalarıdır. Yaygın mantıksal yanılgıların bilincinde olun ve bu tarz şeyleri kendi argümanlarınızda kullanmaktan kaçının.
Yanıldığınızı kabul etmeye hevesli olun. Yanılmak problem değil. Mühim olan hatalarınızdan ders almaya ve yeni kanıtlar sunulduğunda fikrinizi değiştirmeye hevesli olmaktır.
Bu ipuçlarını takip ederek eleştirel düşünme becerilerinizi geliştirebilir, daha bilinçli ve rasyonel karar verici olabilirsiniz.
S: Garnitür ile meze arasındaki ayrım nelerdir?
A: Meze, ana yemekten ilkin servis edilen ufak bir tabaktır, garnitür ise ana yemeğin yanında servis edilen bir tabaktır. Mezeler çoğu zaman garnitürlerden daha leziz ve alaka çekicidir ve çoğu zaman daha ufak porsiyonlarda servis edilir.
S: Yaygın garnitürler nedir?
A: Birtakım yaygın garnitürler içinde patates püresi, pilav, sebzeler, salata ve ekmek bulunur. Garnitürler sıcak ya da soğuk olabilir ve muhtelif malzemelerden yapılabilir.
S: Yemeğime müsait garnitürü iyi mi seçebilirim?
A: Bir garnitür seçerken, ana yemeğin lezzetlerini ve dokularını göz önünde bulundurmalısınız. Ana yemeği tamamlayacak fakat onu bastırmayacak bir garnitür kura çekmek istersiniz. Ek olarak ana yemeğin boyutunu ve servis ettiğiniz birey sayısını da göz önünde bulundurmalısınız.
0 Yorum